Son günlerde, dikkat çekici bir haber kripto dünyasında geniş bir tartışma başlattı. Trump'ın iki oğlu tarafından yönetilen kripto madenciliği şirketi American Bitcoin, Gryphon Digital Mining ile birleşeceğini duyurdu ve bu yıl Eylül ayında Sermaye Piyasası'nda yer almayı planlıyor, hisse senedi kodunun "ABTC" olması bekleniyor.
Bu birleşme işlemi tamamlandığında, Trump ailesi Kuzey Amerika'nın önde gelen madencilik şirketi Hut 8 ile birlikte yeni şirketin yaklaşık %98'ine sahip olacak ve bu durum, ABD yüksek siyasetinin ilk kez kripto madenciliği ile derin bir şekilde birleştiğini göstererek sektörde büyük bir ilgi uyandırdı.
American Bitcoin'in kuruluşu ve yakında borsa açılması, yalnızca BTC madencilik sektörüne eşi görülmemiş bir siyasi destek getirmekle kalmadı, aynı zamanda tüm sektörün gelişim yönünü yeniden tanımlama potansiyeline de sahip. Şirketin ismi kendisi açıkça ideolojik bir renk taşıyor, sanki BTC madenciliğini yeni bir "ulusal stratejik eylem" ve "dijital çağda vatanseverlik eylemi" olarak şekillendirmeye çalışıyormuş gibi.
Bu hareketin arkasında muhtemelen birden fazla stratejik niyet yatıyor: Öncelikle, enerji yoğun madencilik faaliyetlerini ABD'nin savunduğu "enerji bağımsızlığı" politikasıyla birleştirerek, geleneksel enerji sektörünün belirli siyasi gruplara olan desteğini pekiştirmek; ikincisi, doğrudan Bitcoin üretim sürecine katılarak, gelecekteki dijital para sistemi içindeki söz hakkını kazanmak; son olarak, giderek büyüyen kripto varlık sahipleri seçmen grubunun desteğini kazanmak.
Küresel Bitcoin madencilik düzenindeki son değişimleri gözden geçirdiğimizde, durumun sürekli değiştiğini söyleyebiliriz. 2021 yılında, Çin madencilik faaliyetlerini tamamen yasakladı ve bu da dünya genelindeki işlem gücünün %50'den fazlasının dışa kaymasına neden oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Texas gibi enerji zengini bölgelerin avantajı ile bu endüstri kaymasını hızla üstlendi ve günümüzde küresel Bitcoin işlem gücünün merkezi haline geldi.
Trump ailesinin bu sırada kripto madenciliği alanına girmesi, sadece bu yeni endüstriye olan güvenlerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda tüm sektörün gelecekteki gelişimi üzerinde derin bir etki yaratabilir. American Bitcoin'in halka arz planı ilerledikçe, sektör bu yeni oyuncunun kripto varlıklar madenciliği oyun kurallarını nasıl değiştireceğini yakından takip edecektir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
8
Repost
Share
Comment
0/400
DeFi_Dad_Jokes
· 08-31 15:26
Yine bir tekel, değil mi?
View OriginalReply0
SerumSqueezer
· 08-31 13:33
Ah, bir madenci patronu daha karaya çıktı.
View OriginalReply0
AllInAlice
· 08-29 17:40
Çin'in inşaatı, madencilik sektörüne tamamen girmeyi planlıyor.
Son günlerde, dikkat çekici bir haber kripto dünyasında geniş bir tartışma başlattı. Trump'ın iki oğlu tarafından yönetilen kripto madenciliği şirketi American Bitcoin, Gryphon Digital Mining ile birleşeceğini duyurdu ve bu yıl Eylül ayında Sermaye Piyasası'nda yer almayı planlıyor, hisse senedi kodunun "ABTC" olması bekleniyor.
Bu birleşme işlemi tamamlandığında, Trump ailesi Kuzey Amerika'nın önde gelen madencilik şirketi Hut 8 ile birlikte yeni şirketin yaklaşık %98'ine sahip olacak ve bu durum, ABD yüksek siyasetinin ilk kez kripto madenciliği ile derin bir şekilde birleştiğini göstererek sektörde büyük bir ilgi uyandırdı.
American Bitcoin'in kuruluşu ve yakında borsa açılması, yalnızca BTC madencilik sektörüne eşi görülmemiş bir siyasi destek getirmekle kalmadı, aynı zamanda tüm sektörün gelişim yönünü yeniden tanımlama potansiyeline de sahip. Şirketin ismi kendisi açıkça ideolojik bir renk taşıyor, sanki BTC madenciliğini yeni bir "ulusal stratejik eylem" ve "dijital çağda vatanseverlik eylemi" olarak şekillendirmeye çalışıyormuş gibi.
Bu hareketin arkasında muhtemelen birden fazla stratejik niyet yatıyor: Öncelikle, enerji yoğun madencilik faaliyetlerini ABD'nin savunduğu "enerji bağımsızlığı" politikasıyla birleştirerek, geleneksel enerji sektörünün belirli siyasi gruplara olan desteğini pekiştirmek; ikincisi, doğrudan Bitcoin üretim sürecine katılarak, gelecekteki dijital para sistemi içindeki söz hakkını kazanmak; son olarak, giderek büyüyen kripto varlık sahipleri seçmen grubunun desteğini kazanmak.
Küresel Bitcoin madencilik düzenindeki son değişimleri gözden geçirdiğimizde, durumun sürekli değiştiğini söyleyebiliriz. 2021 yılında, Çin madencilik faaliyetlerini tamamen yasakladı ve bu da dünya genelindeki işlem gücünün %50'den fazlasının dışa kaymasına neden oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Texas gibi enerji zengini bölgelerin avantajı ile bu endüstri kaymasını hızla üstlendi ve günümüzde küresel Bitcoin işlem gücünün merkezi haline geldi.
Trump ailesinin bu sırada kripto madenciliği alanına girmesi, sadece bu yeni endüstriye olan güvenlerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda tüm sektörün gelecekteki gelişimi üzerinde derin bir etki yaratabilir. American Bitcoin'in halka arz planı ilerledikçe, sektör bu yeni oyuncunun kripto varlıklar madenciliği oyun kurallarını nasıl değiştireceğini yakından takip edecektir.