Michigan Üniversitesi'nin en son yayınladığı anket sonuçlarına göre, ABD'deki tüketici güven endeksi Ağustos ayında kaygı verici bir düşüş trendi gösterdi. Veriler, Ağustos ayı tüketici güven endeksi nihai değerinin 58.2 olduğunu, bir önceki aya göre yaklaşık %6 düştüğünü ve son 4 ayda süregelen yükseliş trendini kırdığını gösteriyor.
Bu aşağı yönlü trend birçok alanda kendini gösteriyor. Mevcut ekonomik durum endeksi Temmuz'daki 68.0'dan 61.7'ye düştü, tüketici beklentileri endeksi de 57.7'den 55.9'a geriledi ve geçen yılın aynı dönemindeki 72.1'in oldukça altında kaldı. Dikkate değer bir şekilde, katılımcıların %43'ü yüksek fiyatların yaşam standartlarını etkilediğini belirtti, bu oran Temmuz'a göre 4 puan artarak son 5 ayın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.
Daha da endişe verici olan, ABD işgücü piyasası beklentilerinin de kötüleşme belirtileri göstermesidir. Anket katılımcılarının yaklaşık %63'ü önümüzdeki yıl içinde işsizlik oranının yükseleceğini tahmin ediyor, bu oran geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki %37'ye neredeyse iki katına çıkmıştır. Bu veri, halkın istihdam beklentilerine olan güveninin azaldığını yansıtmaktadır.
Michigan Üniversitesi Tüketici Araştırmaları Projesi'nin sorumlu yöneticisi Joanne Xu, Temmuz ayında kısa bir iyileşme yaşanmasına rağmen, Ağustos ayındaki verilerin ABD ekonomisinin karşılaştığı zorlukların hala ciddi olduğunu gösterdiğini belirtti. Tüketici güven endeksindeki düşüş, tüketici harcamalarının ABD ekonomisinin en önemli itici güçlerinden biri olması nedeniyle, gelecekteki ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etki yapabilir.
Bu rapor, şüphesiz karar vericiler ve ekonomistler için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Yüksek enflasyon ortamında tüketici güvenini artırırken, işgücü piyasasını istikrarlı tutmanın, önümüzdeki dönemde ABD ekonomik politikasının ana odak noktası olacağına işaret ediyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
6
Repost
Share
Comment
0/400
EyeOfTheTokenStorm
· 13h ago
Bu piyasa hareketi 2008'den pek de farklı değil, piyasa döngüsü yakında dip yapacak.
Michigan Üniversitesi'nin en son yayınladığı anket sonuçlarına göre, ABD'deki tüketici güven endeksi Ağustos ayında kaygı verici bir düşüş trendi gösterdi. Veriler, Ağustos ayı tüketici güven endeksi nihai değerinin 58.2 olduğunu, bir önceki aya göre yaklaşık %6 düştüğünü ve son 4 ayda süregelen yükseliş trendini kırdığını gösteriyor.
Bu aşağı yönlü trend birçok alanda kendini gösteriyor. Mevcut ekonomik durum endeksi Temmuz'daki 68.0'dan 61.7'ye düştü, tüketici beklentileri endeksi de 57.7'den 55.9'a geriledi ve geçen yılın aynı dönemindeki 72.1'in oldukça altında kaldı. Dikkate değer bir şekilde, katılımcıların %43'ü yüksek fiyatların yaşam standartlarını etkilediğini belirtti, bu oran Temmuz'a göre 4 puan artarak son 5 ayın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.
Daha da endişe verici olan, ABD işgücü piyasası beklentilerinin de kötüleşme belirtileri göstermesidir. Anket katılımcılarının yaklaşık %63'ü önümüzdeki yıl içinde işsizlik oranının yükseleceğini tahmin ediyor, bu oran geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki %37'ye neredeyse iki katına çıkmıştır. Bu veri, halkın istihdam beklentilerine olan güveninin azaldığını yansıtmaktadır.
Michigan Üniversitesi Tüketici Araştırmaları Projesi'nin sorumlu yöneticisi Joanne Xu, Temmuz ayında kısa bir iyileşme yaşanmasına rağmen, Ağustos ayındaki verilerin ABD ekonomisinin karşılaştığı zorlukların hala ciddi olduğunu gösterdiğini belirtti. Tüketici güven endeksindeki düşüş, tüketici harcamalarının ABD ekonomisinin en önemli itici güçlerinden biri olması nedeniyle, gelecekteki ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etki yapabilir.
Bu rapor, şüphesiz karar vericiler ve ekonomistler için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Yüksek enflasyon ortamında tüketici güvenini artırırken, işgücü piyasasını istikrarlı tutmanın, önümüzdeki dönemde ABD ekonomik politikasının ana odak noktası olacağına işaret ediyor.