Finansal piyasaların doğası, Laozi felsefesi ile şaşırtıcı benzerlikler taşımaktadır. "Piyasa merhametsizdir, traderları ot gibi kullanır" bu söz, bu görüşü özlü bir şekilde özetler ve piyasanın nesnelliğini ile traderların bu içindeki rolünü ortaya koyar.
Pazarın 'acımasızlığı' onun acımasız veya kötü olduğu anlamına gelmez, aksine mutlak nesnelliğini vurgular. Bireysel erdem veya geçmişe göre herhangi bir tüccara ayrıcalık tanımaz, doğal yasalar gibi adil ve tarafsız bir şekilde işler. Bu sistemde her tüccar yalnızca bir ticaret birimidir, başarı ve başarısızlık strateji, disiplin, risk yönetimi ve piyasa ritmi ile uyum sağlama yeteneğine bağlıdır, kişisel duygular veya ahlaki duruşa değil.
Bu görüş, Laozi'nin 'gökler ve yerler merhametsizdir' düşüncesiyle örtüşmektedir. Laozi'nin dediği gibi 'tuş' (hava pompası), piyasa görünüşte boş ve şekilsiz olsa da, içinde büyük bir enerji ve sonsuz olasılık barındırır. Sürekli fırsatlarla doludur, ticaret devam ettikçe yeni fiyat hareketleri ve dalgalanmalar sürekli olarak ortaya çıkacaktır.
Piyasanın bu özelliğini anlamak, tüccarlar için son derece önemlidir. Bu, bize piyasada nesnel ve mantıklı kalmamız gerektiğini, kendi yeteneklerimizi ve stratejilerimizi geliştirmeye odaklanmamız gerektiğini hatırlatır, piyasanın 'merhametine' güvenmek yerine. Aynı zamanda, piyasanın acımasızlığının aslında en büyük adaletini yansıttığını da kabul etmeliyiz - herkesin bir fırsatı var, ancak herkes aynı zorluklar ve risklerle de karşı karşıya.
Bu felsefi görüş sadece finans piyasalarına değil, aynı zamanda daha geniş ekonomik ve toplumsal alanlara da uzanabilir. Bize, soğuk gibi görünen piyasa kurallarıyla karşılaştığımızda, sakin bir zihinle yaklaşmamız gerektiğini, ne körü körüne iyimser ne de aşırı karamsar olmamız gerektiğini, aksine kendimizi geliştirmeye çalışarak, piyasanın büyük akıntısında kendimize ait bir yer ve fırsat aramamız gerektiğini ilham ediyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
19 Likes
Reward
19
7
Repost
Share
Comment
0/400
OnchainUndercover
· 09-01 15:28
enayiler kaderini kabul etti
View OriginalReply0
MissedAirdropAgain
· 09-01 12:07
Hiçbir şey stablecoin kadar çekici değil.
View OriginalReply0
NotGonnaMakeIt
· 08-31 07:36
Üç yıl kaybeden enayiler oyuncusu
View OriginalReply0
RektRecovery
· 08-30 10:50
bunu çağırdım... piyasa sadece gerçekleşmeyi bekleyen başka bir sömürü modeli smh
View OriginalReply0
liquiditea_sipper
· 08-30 10:50
enayiler insanları enayi yerine koymak bir kez daha
View OriginalReply0
MevHunter
· 08-30 10:45
Neden bütün gün bunları konuşuyorsun? K çizgisine iyi bakmak daha iyi.
Finansal piyasaların doğası, Laozi felsefesi ile şaşırtıcı benzerlikler taşımaktadır. "Piyasa merhametsizdir, traderları ot gibi kullanır" bu söz, bu görüşü özlü bir şekilde özetler ve piyasanın nesnelliğini ile traderların bu içindeki rolünü ortaya koyar.
Pazarın 'acımasızlığı' onun acımasız veya kötü olduğu anlamına gelmez, aksine mutlak nesnelliğini vurgular. Bireysel erdem veya geçmişe göre herhangi bir tüccara ayrıcalık tanımaz, doğal yasalar gibi adil ve tarafsız bir şekilde işler. Bu sistemde her tüccar yalnızca bir ticaret birimidir, başarı ve başarısızlık strateji, disiplin, risk yönetimi ve piyasa ritmi ile uyum sağlama yeteneğine bağlıdır, kişisel duygular veya ahlaki duruşa değil.
Bu görüş, Laozi'nin 'gökler ve yerler merhametsizdir' düşüncesiyle örtüşmektedir. Laozi'nin dediği gibi 'tuş' (hava pompası), piyasa görünüşte boş ve şekilsiz olsa da, içinde büyük bir enerji ve sonsuz olasılık barındırır. Sürekli fırsatlarla doludur, ticaret devam ettikçe yeni fiyat hareketleri ve dalgalanmalar sürekli olarak ortaya çıkacaktır.
Piyasanın bu özelliğini anlamak, tüccarlar için son derece önemlidir. Bu, bize piyasada nesnel ve mantıklı kalmamız gerektiğini, kendi yeteneklerimizi ve stratejilerimizi geliştirmeye odaklanmamız gerektiğini hatırlatır, piyasanın 'merhametine' güvenmek yerine. Aynı zamanda, piyasanın acımasızlığının aslında en büyük adaletini yansıttığını da kabul etmeliyiz - herkesin bir fırsatı var, ancak herkes aynı zorluklar ve risklerle de karşı karşıya.
Bu felsefi görüş sadece finans piyasalarına değil, aynı zamanda daha geniş ekonomik ve toplumsal alanlara da uzanabilir. Bize, soğuk gibi görünen piyasa kurallarıyla karşılaştığımızda, sakin bir zihinle yaklaşmamız gerektiğini, ne körü körüne iyimser ne de aşırı karamsar olmamız gerektiğini, aksine kendimizi geliştirmeye çalışarak, piyasanın büyük akıntısında kendimize ait bir yer ve fırsat aramamız gerektiğini ilham ediyor.