Federal Rezerv (FED) yakında faiz kararını açıklayacak ve piyasa genel olarak 25 baz puanlık bir indirim bekliyor. Ancak, piyasaları gerçekten etkileyen şey FED Başkanı Powell’ın sonraki açıklamaları olacak. Onun her sözü, piyasanın yönünü belirleyecek anahtar faktörlerden biri olabilir.

Mevcut durum, gözleri kapalı bir oyuna benziyor. ABD hükümetinin kapanması, önemli ekonomik verilerin eksik olmasına neden oluyor ve bu da FED’in karar alma sürecini daha da zorlaştırıyor. Son zamanlarda enflasyon verileri beklentilerin altında kalırken, istihdam piyasasında da zayıflama belirtileri görülüyor, ancak FED içinde farklı görüşler mevcut.

Bir grup, New York Fed Başkanı Williams’ın öncülüğünde, istihdam piyasını korumak için önleyici adımlar atılmasını savunuyor; diğer grup ise Kansas City Fed Başkanı Smedley liderliğinde, enflasyon risklerini göz ardı etmenin tehlikeli olacağını uyarıyor. Powell’ın karşı karşıya olduğu zorluk, bu iki görüş arasında dengeyi kurmak ve her söylem değişikliği piyasalarda şiddetli tepkilere yol açabilir.

Yatırımcılar açısından odaklanılan iki ana nokta var:

1 . Eğer Powell, gelecekte faiz indirimine devam edeceğini veya bilanço küçültmeyi erkene alacağını açıkça ima ederse, bu genişleyici politika sinyali olarak kabul edilir. Bu durumda, riskli varlıklar yükseliş gösterebilir, özellikle likiditeye duyarlı varlıklar, örneğin teknoloji hisseleri ve şifreleme.

2 . Aksi takdirde, Powell’ın sözde "şahin faiz indirimi" stratejisini benimsemesi, yani faiz indirirken temkinli sinyaller vermesi piyasalarda hayal kırıklığı yaratabilir ve varlık fiyatlarının geri çekilmesine neden olabilir.

Sonuç ne olursa olsun, bu FED toplantısı küresel finans piyasaları üzerinde derin etkiler bırakacak. Yatırımcıların Powell’ın sözlerine ve bu bilgilerin piyasalardaki yorumlarına yakından takip etmesi gerekiyor.